Minik Prensesim Büyüyor

Her geçen gün gözlerimin önünde büyüyor prensesim. Neredeyse dört aylık olacak. Bazen diyorumki keşke büyümese hep böyle minik kalsa, doyasıya sarsam sarmalasam, öpsem koklasam. Bazen de diyorumki büyüse de biran önce oturup karşılıklı kahve içip havadan sudan konuşsak, sohbet etsek.

Bazen bir davranış ediniyor ve ben onu hangi ara öğrendiğini anlamıyorum. Geçen gün öyle çığlıklar atıyorki görmen lazım. Sabahtan bir başladı gece bire kadar tiz bir sesle bağırdı. Ağlamıyor sadece çığlık atıyor. Bir sıkıntısı yok, oyun istiyor.  Çığlık atmanın sanırım sevimli oldugumu düşündü ve devam etti. İtiraf edeyim başım fena halde ağrıdı.

Her edindiği huyuyla başka biri haline geliyor. Tam alışıyorum bir huyuna, ertesi gün bir bakıyorum ki o alıştığım, sevdigim huy değiştirmiş yine. Bazen tanıyamıyorum onu da kendimide. Sanki başkasının bebeğiyle geçici bir süre annecilik oynuyorum gibi. Acaba o da bana hayretle bakıyor mudur "Kim bu kadın? Neden yoruldu? Benim annem yorulmazdı. Bu yoruldu!" diye düşünüyor mudur? Evet yoruluyorum,Dummadum; ama bıkmıyorum. İnan onunla geçen her saniyeye şükrediyorum. Onun her dakikasında yanında olmak benim için çok özel. Gözlerimin içine bakan manalı bakışları, yumuşacık teni, parmağımı sıkıca tutan elleri, ayaklarını oynatınca bunu farkedip şaşıran beyni, kocaman yanakları, uzun ipeksi saçları, diş etlerini göstererek gülümsemesi, şımarınca poposunu bir o yana bir buyana sallaması ve kısaca onla ilgili her sey için binlerce kere şükürler olsun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerde kaldı arkadaşlık?

Emzirirken Okula Dönmek